Kavuşmak Işteş Mi ?

Yaren

New member
Merhaba forumdaşlar, farklı açılardan bakmayı seven biri olarak bugün uzun zamandır kafamı kurcalayan bir konuyu açmak istiyorum: “kavuşmak” fiili işteş mi, değil mi? Dilbilgisi kitapları bir yandan, günlük dilin nabzı öbür yandan; bir de işin içine ilişkiler, toplumsal beklentiler, hatta edebiyat girince mesele epey renkleniyor. Gelin, birlikte tartışalım; sizin örneklerinizle bu başlığı zenginleştirelim.

[color=]Kavuşmak ve İşteşlik: Temel Çerçeve[/color]

İşteşlik (karşılıklı çatı), kabaca öznenin birden fazla kişi/varlık olduğu ve eylemin katılımcılar arasında karşılıklı gerçekleştiği durumları anlatır: tokalaşmak, kucaklaşmak, buluşmak gibi. Türkçede tipik işteşlik çoğu zaman “-iş/-ış/-uş/-üş” ekiyle kurulur.

Kavuşmak ise biçimce bu eki taşımıyor; ama anlamca çoğu zaman karşılıklılık çağrıştırıyor: “Ayşe ile Ali yıllar sonra kavuştu.” Burada iki kişi birbirine erişiyor; eylem karşılıklı gibi görünüyor. Öte yandan “muradına kavuşmak” veya “amacına kavuşmak” dediğimizde ortada bir karşılıklı özne yok; öznenin hedefe erişmesi söz konusu. Kısacası “kavuşmak” çok anlamlı: kimi kullanımlarda örtük-işteş (anlamsal karşılıklılık), kimilerinde tek yönlü ulaşma/erişme.

[color=]Sözlük, Dilbilgisi ve Veri Odaklı Bakış[/color]

Objektif ve veri odaklı yaklaşmayı sevenlerin (çoğu zaman “erkekçe” denilen perspektifle de özdeşleştirilen) ilk durağı sözlük/dilbilgisi oluyor. Buradan bakınca:

- Biçimbilim: “kavuşmak” işteş ekini almıyor; dolayısıyla biçimsel olarak işteş değildir.

- Söz dizimi: Genellikle -e yönelme durumu alır (sevgilisine kavuştu), yani tek bir öznenin bir hedefe yönelişi gibi kodlanır.

- Anlambilim: Bazı bağlamlarda iki tarafın karşılıklı hareketini ima eder (iki kardeş kavuştu), ama bu karşılıklılık zorunlu değil; “huzura kavuşmak”ta karşılıklılık olmayacağı açık.

- Kalıp kullanımlar: “Muradına kavuşmak, amacına kavuşmak, huzura kavuşmak, şöhrete kavuşmak, Allah’a kavuşmak” gibi deyimlerde bireyin bir hâle/varlığa erişmesi tek yönlüdür.

Bu veri odaklı yaklaşım, “kavuşmak”ın kategorik olarak işteş sayılamayacağını, ancak anlamsal olarak karşılıklılığı barındırabildiğini savunur. Hatta korpus incelemelerinde (gazete, roman, sosyal medya metinleri) iki tür kullanıma da bolca rastlandığını söylemek mümkün. Sonuç: kavuşmak = biçimce işteş değil; anlamca kimi bağlamlarda işteş.

[color=]Duygusal ve Toplumsal Etkiler Odaklı Bakış[/color]

Daha duygusal ve toplumsal etkiler odaklı perspektifte (çoğu zaman “kadınca” diye etiketlenen, ama elbette herkesin benimseyebileceği) “kavuşmak” dendi mi akla önce özlem, ayrılık, vuslat geliyor. Şiirde, şarkıda, dizilerde “kavuşmak” neredeyse hiç tek taraflı değil; iki yüreğin buluşması olarak resmediliyor. Bu bakış:

- Anlatı ve imge gücünü temel alır: “Kavuşmak” sözcüğü duygusal dünyada karşılıklılığı varsayar; çünkü özlem de karşılıklıdır diye düşünülür.

- Toplumsal bağlama dikkat çeker: Ayrılık/kavuşma anlatıları kolektif hafızada karşılıklı hareket olarak kodlanmıştır (sevgililerin kavuşması, ailelerin kavuşması).

- Dil ve kültür etkileşimi: Popüler kültür, “kavuşmak”ı romantik, çift yönlü bir doruk anı olarak normalleştirmiştir. Bu da gündelik algıyı biçimlendirir.

Bu yaklaşım, biçimbilimsel ayrıntıların ötesinde kullanımın duygusal hafızasını öne çıkarır: “Kavuşmak” denince, “bir şeye erişmek”ten çok “birbirine kavuşmak” akla gelir; dolayısıyla fiilin özü karşılıklılıktır der.

[color=]Kavramsal Orta Yol: Biçim mi, Anlam mı?[/color]

Aslında iki yaklaşım da kendi kulvarında tutarlı. Uyuşmazlığın kaynağı “işteş”liği nasıl tanımladığımız:

- Dar tanım (biçim-merkezli): İşteşlik = “-iş” eki ya da zorunlu karşılıklı özne düzeni. Bu ölçüte göre kavuşmak işteş değildir.

- Geniş tanım (anlam-merkezli): İşteşlik = etkileşimsel anlam (karşılıklı hareket/duygu). Bu ölçüte göre kavuşmak, “iki kişinin birbirine kavuşması” bağlamında işteştir.

- Hibrit tanım: “Biçimsel işteşlik” ve “anlamsal/örtük işteşlik” ayrımı yapılır. Kavuşmak, hibrit sınıflamada anlamsal işteşlik örneğidir; ama biçimsel işteş değildir.

[color=]Sınır Vakalar ve Deyimler: Tartışmayı Kızıştıran Yerler[/color]

- Muradına/amacına/huzura kavuşmak: Karşılıklılık yok → işteş değil.

- “Allah’a kavuşmak”: Tek yönlü, metafizik bir geçiş → işteş değil.

- “Yıllar sonra kavuşmak” (iki insan, iki taraf) → anlamsal işteş.

- “Sahile kavuşan nehir” gibi şiirsel/metaforik kullanımlar → canlı ya da karşılıklı özne yok → işteş değil.

- “Kavuşmak” vs “buluşmak”: Buluşmak biçimce daha açık işteş izlenimi verir (iki tarafın eş-aktifliği vurgulu). Kavuşmakta ise taraflar eş-aktif olmak zorunda değildir; ayrılığın bitişi daha çok sonuç hâli gibi duyulur.

[color=]“Erkekçe” ve “Kadınca” Yaklaşımları Nasıl Buluştururuz?[/color]

- Objektif/Veri Odaklı Hat: Sınıflamada netlik ister: kavuşmak işteş değildir; bağlama göre karşılıklılık kazanır.

- Duygusal/Toplumsal Hat: kullanımın çağrışımlarını esas alır: halkın dilinde, edebiyatta kavuşmak çoğu kez iki öznenin birbirine yönelişidir; bu yüzden “işteşlik ruhu” taşır.

İki hattı uzlaştırmanın yolu, etiketleri çoğullaştırmak:

1. Biçimsel etiket: işteş değil.

2. Anlamsal etiket: karşılıklılık mümkün/olası.

3. Kalıp etiket: deyimsel, tek yönlü erişme.

Bu üçleme, hem veriyi hem de kültürel sezgiyi aynı çerçevede tutar.

[color=]Forum İçin Mini Test: Sizce Hangileri İşteş?[/color]

Aşağıdaki cümlelere bakıp yorumlayın; işteşlik (biçimsel/anlamsal) açısından nasıl etiketlersiniz?

1. “İki eski dost nihayet kavuştu.”

2. “Yıllardır beklediği barışa kavuştu.”

3. “Nehir, vadinin serinliğine kavuştu.”

4. “Sevgililer kavuştu, şehir bayram yerine döndü.”

5. “Hasta, şifaya kavuştu.”

Etiketlerinizi “biçimsel işteş / anlamsal işteş / işteş değil” diye ayırıp yazarsanız, ortak bir tablo çıkarabiliriz.

[color=]Korpus ve Kullanım Önerisi: Nasıl Karar Verelim?[/color]

Günlük dilde kararsız kaldığınızda şu pratik kurala yaslanabilirsiniz:

- Cümlede iki eş-özne varsa ve eylem birbirine yöneliş içeriyorsa (iki insanın ayrılıktan sonra bir araya gelmesi), “anlamsal işteş” notu düşülür.

- Hedef soyut/tekil ise (huzur, amaç, murat, şifa), işteş değil.

- Metin türü edebi/romantik ise, okuyucu beklentisi gereği “kavuşmak” çoğu zaman karşılıklı örüntü uyandırır; ama bu, dilbilgisel etiketin otomatikman değiştiği anlamına gelmez.

[color=]Sonuç: Çift Odaklı Bir Tanım En Sağlıklısı[/color]

“Kavuşmak”ı tek hamlede “işteştir” ya da “işteş değildir” diye kilitlemek, dilin zenginliğine haksızlık olur. Daha sağlam bir çerçeve:

- Biçimsel olarak işteş değil (ek yok, zorunlu karşılıklılık yok).

- Anlamsal olarak insan-insan kavuşmalarında karşılıklılık duygusu güçlü, bu nedenle örtük/bağlama bağlı işteşlikten söz etmek mümkün.

- Deyimsel alanda ise çoğunlukla tek yönlü erişim anlamı var.

[color=]Tartışmayı Büyütelim: Sorular[/color]

- Sizin dil sezginiz ne diyor: “kavuşmak” denince ilk aklınıza “birbirine kavuşmak” mı geliyor, yoksa “bir şeye erişmek” mi?

- Edebiyattan ya da şarkılardan vereceğiniz örneklerde işteşlik algısı nasıl? Duygu yoğunluğu bu algıyı güçlendiriyor mu?

- Dilbilgisel etiketleme yaparken biçim mi öncelikli olmalı, yoksa kullanım ve çağrışım da aynı derecede kıymetli mi?

- “Buluşmak” ile “kavuşmak” arasında sizce işteşlik derecesi bakımından hiyerarşi var mı?

- Son olarak, farklı ağızlarda/lehçelerde “kavuşmak”ın nesne ve tamlayıcı kalıpları değişiyor mu; elinizde örnek var mı?

Hadi siz de kendi cümlelerinizle, mümkünse gerçek yaşamdan ya da okuma notlarınızdan örneklerle katılın. Birkaç tur tartışmadan sonra, “kavuşmak” için ortak bir etiket seti bile çıkarabiliriz.